Ebrar Sites Davası Başladı: Kurucu Suçlamaları Kabul Etmedi
KAHRAMANMARAŞ depreminde yıkılarak yaklaşık 1400 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri’nin duruşmaları B Blok ile başladı. 1’i tutuklu 1’i tutuklu 6 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde “kasten taksirle ölüme veya yaralamaya sebebiyet vermek” suçundan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan firari Ebrar Siteleri’nin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), cezayı kabul etmedi. “İnşaattan anlamadığım halde bana suç isnat edilmesi hukuki değildir. Bu nedenle beraatımı talep ediyorum.”
6 Şubat depreminin simgelerinden olan ve depremin ilk saniyelerinde çökerek yaklaşık 1400 kişinin mezarı haline gelen Ebrar Siteleri’nin B bloğuna ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 109 kişinin hayatını kaybettiği, 3 kişinin hayatını kaybettiği binanın çökmesiyle ilgili duruşmaya tutuklu sanıklardan Salih Tepebaşılı (54), merhumun yakınları ve tarafların avukatları katıldı. yaralandı. Duruşmaya diğer davalardan tutuklu olan tutuklu Atilla Öz (62) ve Tevfik Tepebaşı ile damadı Ahmet Doğan kaldıkları cezaevlerinden katılırken, tutuklu olmayan Meliha Teker (63) duruşmaya katıldı. SEGBİS sistemi üzerinden gözaltına alınmayan Mehmet Akif Özgüler (73) ve hakkında yakalama kararı bulunan Tevfik Tepebaşı ise bulunduğu şehrin adliyesinden sorguya alındı. ‘nin diğer damadı Mustafa Timurbanga (55) ise duruşmaya katılmadı.
‘EBRAR SİTELERİNİ KURULAN BENİM’
Ebrar Siteleri’nin ilk temellerini atan Tevfik Tepebaşı, emekli öğretmen olduğunu, 1 arabası, 20 dairesi ve aylık 1.000 lira geliri olduğunu söyledi.
Daha sonra savunmasını yapan Tevfik Tepebaşı, sitede yakınlarını, öğretmen arkadaşlarını ve öğrencilerini de kaybettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Ebrar Siteleri’ni kuran benim. Ebrar demek, içi ve dışı temiz yapı demektir. Sitenin bir kısmı müteahhitler, bir kısmı da kooperatifler tarafından yapıldı. Ebrar Sitesi’nin kurulması için herkesi teşvik ettim. Biz aile olarak burada 1 yıl yaşadık. 15 yıl boyunca şantiyede orta sıralarda dolaşıyordum. “İnşaattan hiç anlamam ama herkes beni sorumlu tuttu. İddianameyi okudum, ‘B blok inşaatı Lalezar Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığı halde’ denildi, beni sorumlu tuttular.”
‘O ZAMAN YAPI DENETİM FİRMASI YOKTU, İNŞAAT RUHSATI VERİLMİŞTİ.’
İnşaatla ilgili yönetimin görevinin inşaat ekibini oluşturmak ve istenilen malzemeleri sağlamak olduğunu belirten Tepebaşı, savunmasını şöyle sürdürdü:
“B Blok’un inşaatı kanuna uygun olarak yapıldı. O zamanlar yapı kontrol şirketi yoktu, projeler mimar ve inşaat mühendisleri tarafından inceleniyor, belediye inceliyor, onaylıyor ve inşaat ruhsatı veriyordu. Ben yaptırdım. bu aşamada hiçbir müdahale olmadı.Dolayısıyla herhangi bir suç işlemedim.İnşaat tamamen kontrol altında yapıldı.Kaba inşaat 2001 yılının 2. ayında tamamlanarak kullanma izni verildi.Kullanım izni, İnşaat ruhsatıyla birlikte 15 kez denetlendi.Bu aşamada hiçbir müdahalem olmadı dolayısıyla hiçbir suçum yok.6.5 – 7 büyüklüğünde bir deprem varsayıldı ve projeler ona göre hazırlandı.Ancak iddia edilenin üç katı fazla yüzyılın depremi olarak adlandırılan miktarda deprem meydana geldi. Bu bölgede hem müteahhitlerin hem de kooperatiflerin inşa ettiği 40’a yakın bina, temellerinin çürük olması nedeniyle yıkıldı. İnşaattan sonra “Yaptığım halde bana suç isnat edilmesi yasal değildir.” anlamadım. Bu nedenle beraatımı talep ediyorum.”
‘HATA NEDİR, ANLAYAMADIM’
Hakimin kooperatifte denetçi olarak yer aldığını belirtmesi üzerine Tevfik Tepebaşı, denetçi olup olmadığını hatırlamadığını belirterek, “Burası tamamlandıktan sonra belediye tarafından denetlendi ve izin verdiler. ‘Uygundur’ diyerek kullanmak istiyorum. Kullanma izni verilmeden önce bu bina 15 kez denetlendi. Nasıl oldu da inşaattan hiç anlamayan ben bunu yaptım?” Sorumlu olabilirim, hatamın ne olduğunu anlamıyorum. İnşaattan anlamıyorum, yöneticiyim, ne proje aşamasında, ne de imalat aşamasında inşaatın hiçbir zaman çizgisini çizmedim, bir çivisine müdahale etmedim. Yani hatamın ne olduğunu anlayamadım. Kesinlikle benim hatam yok, yönetimin kesinlikle hatası var. “Öyle değil. Ben beraatımı istiyorum” dedi.
‘AFAD’IN 2020 RAPORUNA RAĞMEN NEDEN ÖNLEM ALINMADI’
Binayı yaptıran Lalezar Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Atilla Öz, emekli öğretmen olduğunu belirterek suçlamaları kabul etmedi. Kooperatifin 1987 yılında kurulduğunu, 1995 yılında ise yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini ve inşaattan anlamadığını söyleyen Atilla Öz, ne kendisinin ne de yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulmadığını ve herhangi bir kusurlarının bulunmadığını ifade etti. Bilirkişi raporunda bulundu. Binanın çökmesinin ana sebeplerinin depremin büyüklüğü, şiddeti, süresi ve yer ivmeleri olduğunu, binanın o günün yönetmeliklerine uygun olarak inşa edildiğini belirten Öz, “AFAD’ın 2020 raporuna rağmen neden Önlem alınmadı mı, neden binalar depreme karşı güçlendirilmedi? AFAD yine bu raporunda tüm birimleri uyardı.”Önlem alın’ dedi ama önlem alınmadı. Deprem sonrası yapılan zemin etüdünün ardından Ebrar Siteleri’nin bulunduğu alan uygunsuz alan olarak belirlenerek imara kapatıldı. Yani daha önce burada 15 kata kadar izin verenler, zeminin kötü olması nedeniyle burayı imara kapattılar” dedi.
Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan ise suçlamaları kabul etmeyerek, binanın yapıldığı sırada kendisinin Kahramanmaraş’ta bile olmadığını söyledi.
‘FAALİYET RAPORLARINDA İMZAM YOK’
Tutuklu sanıklardan Meliha Teker, suçlamaları kabul etmeyerek, ev sahibi olmak için kooperatife üye olduğunu ve A blokta ev aldığını, üye olduktan bir süre sonra Tevfik Tepebaşı’nın telefonla aradığını söyledi. “Seni yönetime aldım” dedi. Teker ayrıca kooperatifin hiçbir yönetim kuruluna katılmadığını ve hiçbir faaliyet raporuna imza atmadığını belirtti.
Salih Tepebaşılı, kooperatife üye olma nedeninin ev sahibi olmak olduğunu belirterek, üye olduğunda binanın kaba inşaatının tamamen bittiğini, sıvasının da bitmek üzere olduğunu belirterek suçlamaları kabul etmedi. dolayısıyla binanın inşaatında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, Atilla Öz ve Tevfik Tepebaşı’nın binayla ilgilendiğini ifade etti. .
Merhum yakınlarının avukatları, 109 kişinin depremden değil, bina ve kârdan dolayı hayatını kaybettiğini belirtti. Sanık avukatları da bilirkişi raporunun yenilenmesini talep etti.
TEVFİK TEPEBAŞI’NIN İSİMLİ 2 zanlının çeki tutuklandı
Duruşma sonunda mahkeme heyeti, 4 beyin sarsıntısı suçlamasıyla tutuklu bulunan Tevfik Tepebaşı’nın yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması amacıyla davası devam eden dosyadan tutuklanmasına karar verdi. tutuksuz sanıklar Salih Tepebaşılı ve Meliha Teker’e, dosyanın kusur durumuna ilişkin rapor almak üzere yeni bilirkişiye talimat verilmesine karar verildi. Dosyanın komisyona havale edilmesine karar verildi ve duruşma ertelendi.
‘OLASI NİYETLE DEĞERLENDİRİLMELİ’
Duruşmanın ardından değerlendirmede bulunan merhum yakınlarının avukatlarından Arda Arı, adalete güvendiklerini belirterek, “Mahkeme Tevfik Tepebaşı hakkında yeniden tutuklama kararı çıkardı. Biz bu kararın doğru olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca dosyasında adli kontrol kararı bulunmayan bazı sanıklar hakkında da yurt dışına çıkmamaları yönünde adli kontrol kararı verildi.” “Kararların doğru olduğunu düşünüyoruz. Sanıklara verilecek tüm cezaların sabit olduğunu, bilinçli taksirle değil olası kastla değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.